Çocuklarda Özgüveni Geliştirmek
- gelisimanalizdanis
- 13 Şub 2024
- 5 dakikada okunur
#izmir#karşıyaka#bostanlı#izmirpsikolog#psikolog#psikolojikdanışman#çocuk#özgüven#ebevyn#terapi#oyunterapisi#ergenterapisi#danışmanlık#bilişsselterapi#ebeveyndanışmanlığı

Çoğu aile çocuklarının özgüvenli olmasını ister çünkü sağlıklı bir özgüven, çocukların hayatta daha başarılı ve mutlu olmalarına yardımcı olabilir. Peki çocuklarımızın özgüvenli olması için ebeveynler neler yapabilir ? Çocuklarına nasıl yardımcı olabilir ? İşte bazı sorularınızın cevapları...
Özgüven Nedir?
Çocuklarda özgüven, çocuğun kendi yeteneklerine, değerlerine ve kendine olan inancına dayanan bir içsel güven duygusudur. Sağlıklı bir özgüven, çocuğun kendini kabul etmesine, kendi düşüncelerine ve duygularına saygı duymasına, kendine güvenmesine ve kendi yeteneklerine inanmasına yardımcı olur.
Özgüvenli bir çocuk, başkalarının onayına veya dışsal faktörlere gereksinim duymadan kendi kararlarını alabilir. Başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilir, sınırlarını koruyabilir ve kendi duygularını ifade edebilir. Ayrıca, zorluklarla başa çıkmak için güçlü bir temele sahip olurlar ve hatalardan öğrenirler.
Çocuklarda özgüven, genellikle çocuğun yaşına, kişisel deneyimlerine ve aile ortamına bağlı olarak gelişir. Aileler, öğretmenler ve diğer yetişkin figürler, çocuğun özgüven gelişimine önemli bir rol oynarlar. Olumlu geri bildirimler vermek, çocuğun başarısını kutlamak, sorumluluk vermek ve duygusal destek sağlamak, çocuğun özgüvenini güçlendirmeye yardımcı olabilir.
Özetle, çocuklarda özgüven, içsel bir inanç ve kabul duygusudur ve sağlıklı bir gelişim için önemlidir. Bu, çocuğun kendini tanıması, değerli hissetmesi ve kendi potansiyelini gerçekleştirmesi için temel bir unsurdur.
Özgüvenle İlgili Bazı Kavramlar
Benlik
Psikolojide benlik konusuyla ilgili ilk açıklamalar psikolog James’e aittir. James’e (1963) göre; benlik en kapsamlı anlamıyla, kişinin kendisi hakkında söyleyebileceği her şeyin toplamıdır. Benlik kavramı, bireyin (a) çevre ile ilgili deneyimler ve yorumlarla oluşturulan ve (b) diğer önemli kişilerin değerlendirmelerinden büyük ölçüde etkilenen algılarıdır. (Shavelson ve Bolus, 1982).
Çocuklar benlik kavramına sahip olarak dünyaya gelmez. Benlik kavramını anne babasından, kardeş ve arkadaşlarından öğrenir. Bu öğrenme süreci ise doğumdan itibaren başlar (Yavuzer, 2002a, s.40; Kulaksızoğlu, 2000, s.113). Çocuklar erken yaşlardaki bağlanma ilişkileri temelinde kendilerinin ne kadar sevilebilir ve değerli olduklarına ve başkalarının gözündeki değerlerine ilişkin beklenti ve inançlardan oluşan, “benlik temsilleri” geliştirirler Nitekim yapılan araştırmalar ailenin ve okul çevresinin (Şahan, 2008) benlik algısının gelişimi üzerinde etkili olduğunu göstermektedir.
Benlik Saygısı
"Benlik saygısı" özgüven ile ilgili bir başka kavramdır ve kişinin kişisel değer yargıları ile ilgilidir. Lewin (1935) benlik saygısını, yaşam bir sahne olarak düşünülürse, kişinin, oyunun niteliğinden ve oynadığı rolden aldığı doyumu olarak tanımlamaktadır. Benlik saygısı, bir bireyin öz-değer duygusunu veya insanların kendilerine ne ölçüde değer verdiğini, takdir ettiğini veya sevdiğini ifade eder. Başka bir ifadeyle, birey kendisini değerlendirirken olumlu bir tavır sergiliyorsa yüksek benlik saygısına, olumsuz bir tavır sergiliyorsa düşük benlik saygısına sahip olduğunu belirtmektedir.
Benlik saygısı insan yaşamının her döneminde önemli bir yere sahiptir ancak ergen bireylerin kendi kimlikleriyle en yoğun şekilde meşgul olduğu dönemlerinde benlik saygısının daha kritik bir öneme sahip olduğu düşünülmektedir.
Düşük benlik saygısına sahip bireyler kendilerine güven duymamakta, yeteneklerini önemsememekte, çoğunlukla başarılarını inkâr etmekte, kolayca umutsuzluğa kapılmakta, kendilerine saygı duymamaktadırlar.
Yüksek benlik saygısına sahip kişiler daha atılgan ve girişkendirler. Toplum içinde konuşmaya daha isteklidirler. Çevresindekilerle kolayca arkadaşlık kurabilirler. Çevresindekilerin tavsiyelerine göre hareket etmez, kendisinin en iyi olarak gördükleri şeyi uygularlar.
Özyeterlilik
Bireylerin olası durumlarla başa çıkabilmek için gerekli olan eylemleri ne kadar iyi yapabileceklerine ilişkin bireysel yargılarıyla ilgili bir kavramdır.Öz-yeterlik, belirli bir görevi yerine getirmek için algılanan kapasitenin kapsamlı bir özeti veya yargısıdır (Gist ve Mitchell, 1992). Bireyin geliştirmiş olduğu kendine yönelik bu inançları onun hayatının her alanında etkilidir.
Özyeterliliği anlatmak için kullanılan anahtar kelime "Bu işi başarabilir miyim?" sorusu ile başlayan cümlelerdir (Kartopu, 2016). Bir işi başarabilmenin temelinde inanç yatar.
Özyeterlilik algısı yüksek olan kişiler, bilgilerine, becerilerine ve yeteneklerine dolayısıyla üstlendikleri rollere ve bu rollerin gereği olarak görevlerini yerine getirme konusunda kapasitelerine daha çok güvenirler.. Bu bireylerin, olumsuzluklarla karşılaştıklarında kolayca pes etmedikleri, ısrarlı ve sabırlı oldukları araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır.
Bu durumun aksine özyeterlilik algısı düşük olan bireyler, kendilerini bilgi, beceri ve yetenek açısından yetersiz görürler ve sahip oldukları kapasite ile verilen görevleri başaramayacaklarını düşünürler (Güneş, 2016). Düşük öz yeterliliğe sahip kişiler genellikle seçtikleri hedeflere çok bağlanmazlar ve zorluklarla karşılaştıklarında çabuk pes ederler (Kotaman, 2008).

Çocuklarda Özgüveni Nasıl Geliştirebiliriz ?
Özgüven, en temelde çocuğun ailesiyle olan iletişimiyle şekillenir. Özgüvenli bir şekilde büyüyebilmek için çocuğun ebeveynlerinin sevgisini hissetmesi, olumlu bir ortamda yetişmesi gerekir. Bunu sağlamak için işte bazı yöntemler…
1-Çocuklarınızı doğru şekilde övün.
“Ne güzel yapmışsın, eline sağlık! Çok zekisin!” gibi sözlerle çocuğumuzu iyi hissettiriyoruz ve özgüvenini yükseltmeye çalışıyoruz, evet. Fakat bu konuda aşırıya kaçtığımızda çocuklarımız bunu hissedebiliyor, artık verdiğimiz övgünün de bir anlamı kalmıyor.
Bu sebeple çocuğunuzu överken kontrol edemeyeceği şeyler üzerinden değil, kontrol ettiği şeyler üzerinden konuşun. Diyelim ki çocuğunuz matematikten iyi bir not aldı – onu “Aferin, çok zekisin!” diyerek değil, “Aferin, çok çalışıp karşılığını aldın!” diyerek övmeniz daha sağlıklı olacaktır. Bu sayede çocuğunuzu sonraki sınavlara çalışmak için de motive etmiş olursunuz.
2-Çocuklarınızın hata yapmalarına izin verin.
“Çocuklar hata yaparak öğrenildiğini anlamak zorunda. Hata yapmak normal, düşmek normal. Bu sebeple onlar hata yaparken veya yapmadan önce müdahale etmekten kaçınmalıyız. Çocuklarınızın hata yapmalarına izin vermek, onların öğrenme süreçlerine katkı sağlar ve kendi başlarına çözüm bulma yeteneklerini geliştirir.
3- Çocuklarınızın hayal kırıklıklarıyla başa çıkmasını sağlayın.
Çocuğunuzun hayal kırıklığına uğradığını görmek zor olabilir. Bir ebeveyn olarak bu durumda hemen olaya müdahale etmek isteyebilirsiniz. Fakat çocuğunuzun her zorlukta size ulaşamayacağını bilmesi lazım , bu yüzden kendinizi tutarak çocuğunuzun hayal kırıklığıyla kendi başına mücadele etmesini sağlamalısınız. Böylece çocuğunuz zor durumlar karşısında da tecrübelenerek kendini güçlendirecektir.
Örnek olarak kızınızın bir partiye davet edilmediği için üzüldüğünü düşünebilirsiniz. Bu durumda araya girip onu zorla davet ettirmek yerine onun duygularını daha rahat bir şekilde yaşayabilmesine destek olmanız, onun yanında olmanız daha faydalı olacaktır.
4- Çocuklarınızın seçim yapmasına izin verin.
Çocuğunuzun hayatında en azından küçük olaylarda ona seçim hakkı tanıyın. Çocuk seçimlerini kendi yaptığında kontrol sahibi olduğunu, duygularının ve fikirlerinin önemli olduğunu hisseder, bu da özgüveninin artmasını sağlar. Bu sebeple erken yaştan seçimlerini yapmaya başlaması gelecekte özgüvenli olması için oldukça önemlidir.
Çocuğunuza seçim hakkı sunarken kontrolü elden bırakmak istemiyorsanız ona sınırlı seçenekler sunmayı deneyebilirsiniz. Örnek vermek gerekirse çocuğunuzun duş alması gerekiyor diyelim, ona “Yemekten sonra mı duş almak istersin yoksa şimdi mi?” diye sorabilirsiniz. Bu sayede çocuğunuz hem seçim yapar hem de siz kontrolü elden bırakmamış olursunuz.
5-“Hayır”larınızı “evet”lere dönüştürün.
Gün içerisinde çocuğunuza ne kadar fazla “Hayır” dediğinizi hiç düşündünüz mü? Muhtemelen çok fazla. Eğer bunu istemsizce de olsa abartırsanız bu durum çocuğun özsaygısını kötü etkileyebilir. Peki bu durumda ne yapmalı?
Yapılması gereken şey, çocuğunuza “Hayır” demek yerine biraz daha yaratıcı şekilde “Evet” diye cevap vermek. Bu yöntem çocuklarla olumlu bir etkileşim kurabilmek için oldukça etkili. Dilerseniz iki örneği ele alarak nasıl davranmanız gerektiğini gösterelim.
“Bu çikolatayı yiyebilir miyim?” sorusuna cevap olarak “Hayır, zaten az sonra yemek yiyeceğiz.” demek yerine “Evet, ama yemekten sonra yemelisin.” diyebilirsiniz.
Çocuğunuz mağazada gördüğü bir oyuncağı beğenip sizden onu almasını istediyse ona “Hayır, zaten yeterince oyuncağın var.” demek yerine “Olur, doğum gününde hatırlat o zaman.” tarzında bir cevap verebilirsiniz.
6-Çocuğunuzun yaptıklarını evde sergileyin.
Ebeveynler, özellikle de çocuklarının güvensiz hissettikleri zamanlarda onlara başarılarını hatırlatmalıdır. Bunu yapmak için çocuğunuzun yaptığı resim, etkinlik gibi şeyleri evin bir köşesinde tutabilirsiniz, buzdolabına mıknatısla asarak sergileyebilirsiniz.
7-Olumlu düşünmesini sağlayın.
Çocuğunuz bardağın sürekli boş tarafını mı görüyor? Bir şeye başlamadan önce her şeyin yanlış gideceğini mi düşünüyor? Eğer öyleyse bu özgüven eksikliğine işaret edebilir. Bu durumda çocuğunuzun düşünce şeklini değiştirmesine yardımcı olmalısınız.
Bunu yapmak için çocuğunuz her “Olamaz, bunu yapamayacağım” diye düşündüğünde ona “Aslansın, yaparsın” tarzında içi boş bir motivasyon vermekten ziyade yapabilecekleri konusunda ona öneriler vermeniz, somut tavsiyelerde bulunmanız daha faydalı olacaktır. Hem yapıcı hem de olumlu bir bakış açısı, çocuğunuzun özgüvenini geliştirmesine yardımcı olur.
REFERANSLAR
KAYA, N., & TASTAN, N. (2020). ÖZGÜVEN ÜZERİNE BİR DERLEME. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10(2), 297-312.
Saygılı, S. (2007). Çocuk psikolojisi. Nesil Basım Yayın Gıda Ticaret ve Sanayi A. Ş.
Çocuğa özgüven kazandırmanın 20 yolu. (30, Haziran, 2008). https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/cocuga-ozguven-kazandirmanin-20-yolu-9310961
Comments