Obsesif Kompulsif Bozukluk Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz

#izmir#bostanlı#karşıyaka#psikoloji#psikolog#psikolojikdanışman#terapi#bdt#obsesyon#kompulsiyon#obsesifkompulsifbozukluk#kişiselgelişim#takıntı

OBSESİF - KOMPULSİF BOZUKLUK NEDİR ?

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), bireylerin obsesyon ya da takıntı olarak adlandırılan, sürekli olarak tekrar etme eğiliminde olan düşünce kalıplarına sahip olması ve bu düşünce kalıplarının zaman içerisinde kendilerini rahatsız etmesi nedeniyle kendilerini rahatlatmak amacıyla ritüel benzeri kompulsiyon adı verilen ve sıklıkla tekrar eden davranışlarda bulunması durumu olarak tanımlanır.

Obsesif kompulsif bozukluğa sahip bireyler genel olarak bazı düşünceleri, endişeleri, imgeleri ve korkuları kontrol edemezler ve bütün bunları son derece saplantılı bir düzeyde deneyimleyebilirler. Bu durum ise bireylerin hem kendileri hem de çevresindeki insanlar için çok rahatsız edici olabilir.

OBSESİF - KOMPULSİF BOZUKLUK NEDENLERİ NELERDİR ?

Genetik Faktörler:

Aile geçmişinde OKB öyküsü bulunan bireylerde bu bozukluğun gelişme riski daha yüksektir. Genetik yatkınlık, OKB'nin oluşumunda önemli bir rol oynayabilir.

Biyolojik Faktörler:

Beyin kimyasındaki dengesizlikler veya spesifik nörotransmitterlerdeki sorunlar OKB'ye katkıda bulunabilir. Serotonin, dopamin ve glutamat gibi nörotransmitterlerin düzensizliği bu bozukluğun oluşumunda etkili olabilir.

Beyin Yapısı ve Fonksiyonları:

OKB'li bireylerde bazı beyin bölgelerinin (özellikle ödül sistemi ve duygu düzenleme alanları) anormal çalıştığı gözlemlenmiştir. Beyin taramaları, OKB ile ilişkilendirilen belirli bölgelerde aktivite değişiklikleri olduğunu göstermiştir.

Çocukluk ve Yetişkinlikte Yaşanan Stres:

Çocuklukta yaşanan travmatik olaylar, stresli yaşam olayları veya kayıplar OKB'nin gelişimine katkıda bulunabilir. Özellikle bireyin yaşamında önemli bir değişiklik yaşandığında, bu bozukluğun ortaya çıkma olasılığı artabilir.

Bazı İşlevsel Beyin Devrelerinde Sorunlar:

OKB'li bireylerde frontal korteks, bazal gangliyon ve talamus gibi beyin bölgelerinde işlevsel sorunlar olabileceği düşünülmektedir. Bu bölgeler, düşünce süreçleri ve davranışsal kontrolde rol oynar.

Ailesel ve Kültürel Faktörler:

Ailede mükemmeliyetçilik, kontrol ihtiyacı veya belirli obsesyonlarla başa çıkma stratejileri gibi davranışsal özellikler OKB'nin gelişimine katkıda bulunabilir. Kültürel faktörler de bu konuda etkili olabilir.

Bağışıklık Sistemi İlişkisi:

Bazı araştırmalar, OKB ile bağışıklık sistemi arasında bir bağlantı olabileceğini göstermektedir. Bağışıklık sistemi düzenleyici süreçlerde bozukluklar, OKB riskini artırabilir.

Nörolojik Hastalıklar veya Enfeksiyonlar:

Bazı durumlarda, nörolojik hastalıklar veya streptokok enfeksiyonları gibi sağlık sorunları OKB'nin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu duruma "PANDAS" (Pediatric Autoimmune Neuropsychiatric Disorders Associated with Streptococcal Infections) denir.

OKB'nin gelişimine katkıda bulunan faktörler karmaşık ve çoklu olabilir. Bu faktörlerin kombinasyonu, bireyin genetik yatkınlığı, biyolojik özellikleri ve yaşam deneyimleri ile birleşerek OKB'nin ortaya çıkmasına neden olabilir.

OBSESİF - KOMPULSİF BOZUKLUK BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB), tekrarlayan düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri engellemek veya hafifletmek için yapılan tekrarlayan davranışlar (kompulsiyonlar) ile karakterizedir. OKB'nin belirtileri genellikle kişinin günlük yaşamını etkileyebilecek şiddette ve sıklıkta ortaya çıkar.

Obsesyonlar (Tekrarlayan Düşünceler):

1. Kirlilik ve Mikrop Korkusu: Sık sık ellerin veya nesnelerin kirli olduğu veya mikrop taşıdığı düşüncesi.

2. Şüphecilik ve Kontrol Etme İhtiyacı: Kapıları kilitli olup olmadığını, fırının kapatılıp kapatılmadığını sürekli kontrol etme ihtiyacı.

3. Simetri ve Düzen İhtiyacı: Nesnelerin belirli bir düzende olmaları veya belirli bir simetriye sahip olmaları gerektiği düşüncesi.

4. İstismar Düşünceleri: Sevdiklerine zarar verme, kötü bir şey olacağı düşüncesi veya zarar göreceği korkusu.

5. Dini Obsesyonlar: Kutsal sayılan şeylere saygısızlık etme korkusu, günah işleme düşüncesi.

6. Hata Yapma ve Zarar Verme Korkusu: Bir şeyi yanlış yapma veya başkalarına zarar verme korkusu.

7. Sessizce Sayma veya Kafada Bir Şeyi Tekrarlama: Bir şeyi sessizce sayma veya kafada bir ritüeli tekrarlama düşünceleri.

Kompulsiyonlar (Tekrarlayan Davranışlar):

1. El Yıkama veya Temizlik: Mikroplardan korunmak amacıyla aşırı el yıkama veya temizlik davranışları.

2. Kontrol Etme Davranışları: Kapıları, pencereleri veya aletleri sürekli kontrol etme davranışları.

3. Sayma veya Sıralama: Nesneleri belirli bir sayıda sayma veya belirli bir sırayla düzenleme davranışları.

4. Tekrarlama ve Denetim: Aynı sözcükleri, cümleleri veya hareketleri tekrarlama davranışları.

5. Mental Kontrol: Kötü bir şeyin olmasını önlemek için belirli düşünceleri sürekli tekrarlama veya belirli bir düşünceyi zihinsel olarak kontrol etme çabaları.

6. Ritüeller ve Zorunlu Hareketler: Belirli ritüelleri gerçekleştirme veya belirli zorunlu hareketleri yapma davranışları.

7. Simetri ve Düzenleme: Nesneleri belirli bir simetriye veya düzene getirme davranışları.

Bu belirtiler, bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve kişinin günlük aktivitelerini sürdürmesini zorlaştırabilir. Obsesif-kompulsif bozukluk, psikoterapi (özellikle bilişsel davranışçı terapi) ve ilaç tedavisi gibi yöntemlerle tedavi edilebilir. Tedavi sürecinde bir uzmana danışmak önemlidir.

Bu takıntılar nasıl geçer diye çok sorulur ? İşte size bazı cevaplar..

OBSESİF - KOMPULSİF BOZUKLUK TEDAVİSİ

Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) tedavisi genellikle bir kombinasyon terapisinden oluşur ve bu, bireyin belirtilerini yönetmeye, anlamaya ve başa çıkmasına yardımcı olabilir. Temel tedavi yöntemleri şunlardır:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT):

BDT, OKB tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir terapi türüdür. Bu terapi, obsesyonlara ve kompulsiyonlara neden olan düşünce kalıplarını değiştirmeyi amaçlar. Birey, irrasyonel düşüncelerini tanımaya, anlamaya ve değiştirmeye çalışır.

Maruz Bırakma ve Tepki Önleme (MBTO):

Maruz bırakma, bireyin korktuğu veya kaçındığı düşüncelere veya durumlara bilinçli bir şekilde maruz bırakılmasını içerir. Tepki önleme, bu maruziyetin ardından ortaya çıkan kompulsif davranışların engellenmesini içerir. Bu yöntem, bireyin korkulan durumlarla yüzleşmesine ve bu durumlarla başa çıkmasına yardımcı olabilir.

İlaç Tedavisi:

Antidepresan ilaçlar, özellikle selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) OKB tedavisinde sıkça kullanılır. Bu ilaçlar, serotonin seviyelerini düzenleyerek obsesyon ve kompulsiyon belirtilerini azaltabilir. Serotonin ve diğer nörotransmitterlerin dengesizlikleri, OKB'nin altında yatan biyolojik faktörlerden biri olarak düşünülür.

Psikodinamik Terapi:

Bu terapi, bireyin bilinçaltındaki içsel çatışmaları ve duygusal zorlukları anlamaya odaklanır. Ancak, bilişsel davranışçı terapi kadar yaygın olarak kullanılmaz.

Grup Terapisi:

OKB'li bireyler arasında grup terapisi, benzer zorluklarla başa çıkma konusunda destek ve anlayış sağlayabilir. Grup terapisi, bireylere tecrübelerini paylaşma ve birbirlerine destek olma fırsatı sunar.

Aile Terapisi:

Aile terapisi, OKB'li bireyin ailesini de tedavi sürecine dahil edebilir. Bu, aile üyelerine belirtilerle nasıl başa çıkacakları ve destek olacakları konusunda rehberlik sağlar.

Tedavi süreci kişiselleştirilmiş olmalı ve bireyin ihtiyaçlarına uygun olmalıdır. Bir uzmana başvurmak, belirtileri değerlendirmek ve etkili bir tedavi planı oluşturmak için önemlidir. OKB'nin tedavi edilebilir bir durum olduğunu unutmamak önemlidir ve çoğu birey, uygun tedavi ile belirtilerini yönetebilir.

Siz de kendinize bazı takıntılarım var ama nedenlerini anlayamıyorum diyor musunuz ? Bu sebeple İzmirde takıntılarla çalışan uzman arıyor olabilirsiniz. Bu tarz düşüncelere sahipseniz bizlere ulaşabilirsiniz.

#izmir#psikolog#takıntı#okb#izmirterapist#okbterapist#takıntıterapisti#terapi#danışmanlık#okb #depresyon #psikoloji #kayg #psikolog #panikatak #u #anksiyete #k #terapi #onlineterapi #psikoterapi #takıntı #psikolojikdan #sosyalfobi #bozukluk #psikolojikdestek #panikbozukluk #travma #klinikpsikolog #psikoterapist